Polisin üzerine arabasını sürmüştü! İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak sosyal medyadan içini döktü
Ünlü şarkıcı Dilan Çıtak, Bodrum’da ‘dur’ ihtarına uymayarak aracını polisin üzerine sürdüğü iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ünlü isim, sosyal medyadan yeni bir paylaşım yaptı.

Türk müziğinin “İmparator”u İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, gündemden bir türlü düşmüyor. Her adımı, her paylaşımı, her tartışması olay yaratıyor.
Geçtiğimiz haftalarda Bodrum sokaklarında yaşanan bir olayla yeniden manşetlere taşınan Çıtak, iddiaya göre aracını polis ekiplerinin üzerine sürerek gözaltına alınmıştı. Kısa süre sonra serbest bırakılan ünlü isim, bu hareketiyle hem sosyal medyada hem de magazin camiasında sert eleştiriler almıştı.
Dilan Çıtak’ın hayatı zaten başlı başına bir magazin hikâyesi… Babasıyla yaşadığı gerginliklerden uçak yolculuğu sırasında patlak veren tartışmalara kadar, adı neredeyse her gün yeni bir polemikle anılıyor. Ancak bu kez olaylar zincirine yeni bir skandal değil, içten bir paylaşım eklendi.
Instagram’da siyah-beyaz bir fotoğrafını yayınlayan Çıtak, satır aralarında adeta ruh halini açık etti:
“O kadar yoruldum ki… O kadar bembeyaz bir şeye ihtiyacım var ki…”
Takipçileri, bu sözleri ‘yeni bir sayfa açma isteği’ ve ‘hayatında huzur arayışı’ olarak yorumladı.
Bir yanda fırtınalı magazin hikâyeleri, diğer yanda kırılgan ruh halleriyle gündemde kalan Dilan Çıtak, belli ki hem kariyerinde hem özel yaşamında dengeleri yeniden kurmaya çalışıyor.
Bu arada, Türk müziğinin bir diğer dev ismi Sibel Can da hem sahnedeki ihtişamıyla hem de özel hayatındaki gelişmelerle yıllardır magazin dünyasının vazgeçilmez figürlerinden biri olmayı sürdürüyor.
“ŞEFFAF BİR DÖNEMDEYİM”
“Her anlamda, her şeye verdiğim emeklerin, çabaların karşılığını alamadığımı gördüğüm; o kadar şeffaf bir dönemdeyim ki…
“EN DİP OLANI BU”
Bu öyle bir şeffaflık ki, tüm kötülükleri en dibine kadar yaşatıyor ve en dibine kadar boğuyor seni. Haklıyken haksız olmalar… İyiyken kötü çıkmalar… Affediciliğinin başkaları tarafından suistimal edilmesi… Kısaca; bir dip ne kadar dipse hepsinden de en dip olanı bu… Ve ben bunu, iyi bir “ben” olarak, köküne kadar yaşıyorum.
O yüzden bir karar aldım: Kendime hiç haksızlık etmeyeceğim. Bir insan olarak gördüm ki, bu güzel kızı en çok seven benim. Ve ben, içimdeki güzel çocuğu öldüren hiç kimseye, hiçbir şeye taviz vermeyeceğim. Hak ettiğim bütün güzellikleri yaşamak adına kendime söz veriyorum. Bu saatten sonra, ben içimdeki bu güzel kız çocuğunu asla üzmeyeceğim. Seni seviyorum, kendim.”